Makalelerimiz

Kendimizi Sevmeyi Hatırlamak

Sevgililer Günü haftasına girdik. en ilgisiz olanların bile içinde bir şeyler kıpırdanmaya başlamıştır. Çiçekler, çikolatalar, aşk şarkıları… Beklentiler… Beklentiler… Peki, yakın zamanlarda yapılan bir çalışmanın sonucunda Yılbaşı ile Sevgililer Günü arasındaki dönemin ‘’Ayrılma Sezonu’’ olarak tanımlandığını biliyor muydunuz? Yılın diğer zamanlarına kıyasla, ilişkilerini bitirmeyi, iki kat daha fazla düşünüyormuş insanlar.

Yılbaşında alınan ‘’yeni yıl kararları’’nın tam da heyecanını kaybettiği, insanların daha da içine dönerek kendilerini, yaşamlarını sorguladığı bu dönemde insanların %40’ının ilişkilerini ve evliliklerini gözden geçirdiğini biliyor muydunuz?
İster partnerinize duyduğunuz sevgi azalmış olsun, ister tüm beklediğiniz aşk olsun, eğer sevginin gerçekten ne olduğunu bilmek istiyorsanız her şeyin içindeki en büyük sevgiye odaklanın; kendini sevmek.
Aslında her şey dönüp dolaşıp insanın kendini sevmesine gelmiyor mu?
Sevgiyi, aşkı dışarıda ararken günlerimiz, aylarımız, yıllarımız geçiyor. Dönüp de kendimize, içimize bakmıyoruz. Bakmak istemiyoruz. Başarı, terfi, yeni telefon, yeni sevgili, marka çanta, üst model araba ve rahatlıkla çoğaltabileceğimiz pek çok şeyde arıyoruz tatmini… Sevgiyi… Başkası bizi beğendiğinde kendimizi iyi hissediyoruz, veya çantamızı fark ettiğinde veya son model telefonumuz çalıp herkes bize baktığında veya…
Aslında sevgiyi başka yerlerde ararken gerçekten de var olduğu yere bakmak hiç aklımıza gelmiyor. Belki de korkuyoruz ‘ya orada yoksa’ diye. ‘Ya ben sevilmeye layık değilsem’… ‘ya ben bile kendimi sevemezsem’…
Hâlbuki tam da orada, içimizde. Hatırlayıp bakmamız yetiyor. Sadece içimizdeki sevginin varlığını farketmek bile onun parlamasına ve çoğalmasına yetiyor aslında. Çok da fazla bir şey yapmaya gerek yok. Sadece kendimizi sevmeyi hatırlamak. O kadar…

Bu öyle ilginç bir şey ki, kendinizi sevmeye başladığınızda etrafa öyle güzel bir ışık yayıyorsunuz ki çevrenize de mıknatıs gibi sevgi çekiyorsunuz. Çoğalarak büyüyor, büyüyor… Sevgi bulaşıcı bir şey, hem de çok bulaşıcı.
Hemen şimdi kendinizi sevmeye başlayabilirsiniz. Bir bakın bakalım kendi kendinizle nasıl konuşuyorsunuz, kendinizle ilgili düşünceleriniz neler. Bunlar sevgi dolu, size besleyen düşünceler mi yoksa kendinizi daha da kötü hissettiren düşünceler mi?
Bir an durun ve sorun kendinize ‘’ şu anda kendimi daha çok sevmek için ne yapabilirim?’’. Belki pencereyi açıp derin bir nefes alabilirsiniz veya doğada güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz veya aynada gözlerinizin içine bakıp ‘naber fıstık?’’ diyebilirsiniz belki? Şu an gülümsediğinizi görür gibiyim, inanın gerçekten de çok işe yarıyor. İsterseniz ne kadar mükemmel, harika, muhteşem, biricik, kıymetli, özel olduğunuzu size hatırlatacak notlar yazabilirsiniz kendinize. Cüzdanınıza, banyodaki aynaya, kapıya, bilgisayarınıza yapıştırabilirsiniz bu notları. Belki de telefonunuza hatırlatma olarak koyarsınız. Bir düşünün; hergün saat 11’de telefonunuzda ‘ben mükemmelim, çok güzel ve başarılıyım. Kendimi çokkk seviyoruummm’ yazan bir hatırlatma notu olsa, harika olmaz mı?
Her ne olursa olsun seçiminiz, lütfen harekete geçin. Kendinizi sevin. Hemen. Şimdi. Burada.