muzu-bırakmak-2[1]

Muzu Bırakmak

Hindistan’da maymunları yakalamak için bir yol bulmuş insanlar uzun zaman önce. İri bir Hindistan cevizini ikiye bölüp, üstüne minik bir-iki delik açmışlar. Hindistan cevizinin içine bir muz saklamışlar ve bu yarım Hindistan cevizini içindeki muzla beraber bir ağacın gövdesine sabitlemişler. Kokuyu alan maymun ağaçtan aşağı inip elini Hindistan cevizindeki minik delikten içeriye sokuyormuş. Ancak delik öyle minikmiş ki tek el içeri giriyor ancak muzu tutarken o el dışarı çıkamıyormuş. Maymun kaçmaya çalışıyor ancak elini bir türlü delikten dışarı çıkartamıyormuş. Avcılar da kolaylıkla maymunu yakalayabiliyormuş bu yöntemle. Bu hikayeyi ilginç yapan şey şu; maymunlar istedikleri zaman muzu bırakıp elini delikten çıkartabilir ve bu tuzaktan kurtulabilirmiş. Ancak ellerindeki muza o kadar sıkı tutunuyor ve bırakmak gibi bir seçeneği düşünmüyorlarmış bile, böylece de avcılar tarafından kolaylıkla yakalanıyorlarmış.

Biz de hayatta bir takım şeylere böyle tutunuyoruz. Bizim de bırakmadığımız, sonuçta yakalandığımız, kendimizi kafeste hissettiren bazı “muz”larımız var. Tabi bizim, insanların “muz”u çok daha farklı; düşünceler, hikâyelerimiz, öfkelerimiz, şikâyetlerimiz…

muzu-bırakmak-548x365[1]

Bir düşünün, sizin “muz”unuz ne? Siz neyi bırakamıyorsunuz?

Mindfulness gerektiğinde bize hizmet etmeyen şeyleri bırakmayı öğretiyor bize. Mindful tutumlar hayatımızın içine zamanla yerleştiğinde, bize hizmet etmeyen şeylere tutunmak, bağlanmak yerine gerektiğinde bırakabilmeyi ve sonucunda da özgürleşebilmeyi öğretiyor.

Peki neler bu mindful tutumlar? En başta geleni yargılamamak. Yani, hâlihazırda bildiklerimize benzetmek, varsayımlarda bulunmak, olanı olduğu ve olmadığı gibi değil de tam da olmasını istediğimiz gibi yapmayı beklemek, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışmak.

Hâlbuki bazen de muzu bırakmaya ihtiyacımız var. Özgürleşmeye, bize hizmet etmeyenlerden kurtulmaya. Böylece özgürlüğün kapısı bize açılacak.

happy-life-549x365[1]

Viktor Frankl’ın çok büyük bir içgörü ile dediği gibi “uyaranla yanıt arasında bir boşluk var. O boşlukta bizim seçim şansımız saklı. Seçim yapabilmemizde de özgürlüğümüz…”

Hayatta tutunduğumuz ve bizi özgür hissetmekten alıkoyan “muz”larımızı keşfedeceğimiz bir hafta dilerim

Sevgilerimle…

Uzm Dr. Eda Uslu CPCC

SiZe Blog