Makalelerimiz

Profesyonel Koç  ve terapist Uzman Doktor Eda Uslu, mindfulness (farkındalık) meditasyonun stresi azaltma yönünde etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış en güvenilir, etkili ve bütüncül çözüm olduğunu kaydediyor. Bireyin kendisiyle yüzleşmesini sağlayarak hayata bakış açısını değiştiren mindfulness’ın, stres ve kaygı duyguları içinde yaşayarak hayattan kendini izole eden bireylerin hayata sağlıklı şekilde bağlanmalarına yardımcı olan güçlü bir teknik olduğunu vurguluyor.

Yaşam Koçu ve Terapist, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Eda Uslu, belirli bir şekilde dikkati yönlendiren mindfulness (farkındalık) terapisinin insan psikoloji üzerinde olumlu etkiler yaratan en sağlıklı meditasyon yöntemlerinin başında geldiğini ifade ediyor. Son yıllarda birçok meditasyon yönteminin yaygınlık kazandığını belirten Uslu, ancak mevcut meditasyon teknikleri arasında en çok bilimsel araştırmanın mindfulness üzerinde yapıldığını kaydediyor. Uslu, mindfulness meditasyonun tekniğinin stresi azaltma yönünde gündelik hayatımızı büyük ölçüde değiştirebilme kapasitesine sahip olduğunun yapılan araştırmalarla birçok kez kanıtlandığına vurgu yapıyor.

Psikolojik etkisi bilimsel olarak kanıtlandı

Mindfulness meditasyonun ana akım meditasyon konumuna yükselmesinin arkasında, Massachusetts Tıp Fakültesi bünyesinde yer alan Tıp, Sağlık Bakımı ve Toplumda Mindfulness Merkezi’nde  yapılan çalışmalar olduğuna değinen Uslu, 1979 yılında Dr. Jon Kabat-Zinn tarafından kurulan merkezin Stres Azaltma Kliniği’nde dikkatli ve kesin şekilde test edilmiş bu meditasyon formunun stresi azaltma yönünde büyük katkılar sağladığının belirlendiğini dile getiriyor.

Mindfulness tekniğinin temelde ‘şimdiki ana odaklanmak’ olduğunu kaydeden Uslu, dikkatimizi birisine veya bir nesneye, olaya yönlendirdiğimizde mutlaka bir şey elde edeceğimizi, bu odaklanma sayesinde çevremizdeki dünyadan bizi ayıran, izole eden kaygılarla dolu duygu dünyasından uzaklaşacağımızı belirtiyor. Mindfulness tekniğinin ana odaklanma ile bireyi sahip olduğu görüşten ve stres kaynağından özgürleştirdiğini ifade eden Uslu, bunun bir anlamda kişinin stres kaynağı olaya odaklanarak yaptığı olumlu teklife karşı aldığı olumlu yanıt olduğunun altını çiziyor.

Uslu, mindfulness meditasyonunun bireyin sadece stres, hastalık ve duygusal güçlükleriyle ilgili semptomlarla başa çıkarken kullanabileceği basit teknikler olmanın ötesinde, acı çekmenin altında yatan en büyük sebeplerden birinin yok olmasına da yardımcı olduğunu, bu sayede kişiyi yaşamdan koparan izole olma, ayrı olma hissini ortadan kaldırdığını belirtiyor.

Hayatı mutlu ve tatminkar yaşamak için

Mindfulness meditasyonun bireyin ruh sağlığına ilişkin yaşadığı güçlüklere karşı güçlü bir yardımcı olduğunu kaydeden Uslu, bu meditasyonun hayatı daha mutlu ve tatminkar yaşamak için kanıtlanmış en etkin metod olduğunu dile getiriyor. Mindfulness tekniklerinin karmaşık olmadığını ve hayatın her anında uygulanabileceğini ifade eden Uslu, özellikle kronik stres ve kaygı taşıyan bireylerin hayatlarında yeni bir ufuk açan mindfulness meditasyonun kişiye hayatını yeniden gözden geçirme imkanı sağladığını ve bir anlamda kendisiyle yüzleşmesini sağlayarak hayatla yeniden tanıştırdığının altını çiziyor.

Mindfulness’ın bir anlamda hayata ve kişinin kendi hayatına sevgi ile yaklaşması olduğunu ifade eden Uslu, terapiyi kendinde uygulayan herkesin sevgi açılımını hissedeceğini belirtiyor. Diğer yandan, mindfulness’ın mantıklı olma ve yaşama bağlanma duruşu, kişinin kendisine karşı sevgi ve şefkat gösterme duruşu olduğunu kaydeden Uslu, burada anlaşılması gereken en önemli faktörün şimdiki anın değeri ve biricikliği olduğuna vurgu yapıyor. Mindfulness’a en çok ihtiyacı olan bireylerin en az zamanı olduğunu düşünenler olduğunu belirten Uslu, ancak mindfulness pratiklerini günlük hayatının bir parçası kılan herkesin hayatında yaşayacağı dönüşümleri göreceklerini ve birçok olumlu açılımı yaşayacaklarını da sözlerine ekliyor.